Vladimir Kramnik: Dünya Satranç Şampiyonası Adayı
Bir önceki makalemden bildiğiniz üzere, 1992 yılında Vladimir Kramnik bir FIDE ustasından dünyanın önde gelen oyuncularından biri haline gelmişti.
1993 yılı bunu resmiyete döktü: Kramnik dünya şampiyonu unvanı için bir aday oldu.
O yıl tekrar birçok turnuvada beraber oynadık. Bunlardan ilki Almanya, Dortmund'daki geleneksel süper turnuvaydı. Bu turnuvada ikimizin de yalnız bir parti kazanması ve turnuvayı ikinci tamamlamamız oldukça komikti.
Ancak arada ufak bir fark vardı. Kramnik turnuvanın şampiyonu Anatoly Karpov'un ardından eş puanla ikinciliği elde ederken, ben de sondan ikinciydim. Çoktan tahmin edebileceğiniz gibi, bu dramatik tezat kayıp olan oyunların sayısından kaynaklanıyordu.
Kramnik hiç oyun kaybetmezken, ben tamı tamına üç oyun kaybetmiştim!
İşte o turnuvada Kramnik tarafından elde edilen yegane galibiyet:
Yine ben Siyah taşlarla oynuyordum ve yine direkt açılıştan problemler yaşamaya başladım, ancak bu sefer, Kramnik'in güçlü oyununa karşı hiçbir şey yapamadım.
Bu makalede açıklamış olduğum gibi, bu oyunda daha da erken terk edebilirdim. Burada komik olan şey ise, bu turnuvada kazandığım tek oyunda bir yıl önce yine Kramnik'in bana bir yıl önce göstermiş olduğu fikri kullanmıştım, bu nedenle bir nebze de olsa Kramnik'in bu süper turnuvada iki oyun kazandığını söyleyebiliriz.
Dortmund'da Kramnik'in yanında Çekoslovakyalı güzel kız arkadaşı da vardı. Bu güzel çifti gördüğümde kendimi şunları düşünmekten alıkoyamıyordum: "İşte çok güzel bir kız arkadaşına sahip uzun boylu, yakışıklı bir adam ve bu adam aynı zamanda harika satranç oynuyor. Bir erkeğin isteyebileceği daha ne olabilir ki?"
İşte bu o süper turnuvadan Kramnik'in bir fotoğrafı:
Birlikte oynadığımız bir sonraki turnuva ise üçüncü dünya takımlar satranç şampiyonasıydı. Yalnızca bir yılın yarattığı farka bakın!
1992 yılında Kramnik Rusya takımına katılmayı zar zor başarabilmişti ve daha şimdiden ilk masada oynuyordu. Bu turnuvanın altıncı turunda, Gata Kamsky karşısında oldukça çaresiz görünen Kramnik'in en iyi formunda olmadığı bariz hale gelmişti:
Bu "Koca Vlad" karşısında Beyaz taşlarla oynadığım ilk partiydi ve muhtemelen ona karşı kaybettiğim bir önceki oyunun intikamını almak için son şansımdı. Zaman Kramnik'in lehine işliyordu çünkü gün geçtikçe aramızdaki fark açılıyordu, bu nedenle birkaç yıl sonra Kramnik'i yenmeyi hayal bile edemeyeceğimi biliyordum.
Takım toplantımız sırasında bu düşüncelerimi kaptanımızla ve takım arkadaşlarımla paylaştım. Ne yazık ki, bana tüm takım arkadaşlarımın benden tek isteği şeyin berabere yapmak olduğu söylendi. Onlara Beyaz taşlarla oynayacak olduğumu ve Kramnik'in en iyi formunda olmadığını açıklamaya çalıştım lakin cevap Tal'ın sözünün başka sözlerle aktarımından başkası değildi: "form formdur ancak Kramnik de Kramnik" ve cevap da GM Alburt'un arkadaşlarından aldığı cevaba benzerdi: "Beyaz, schmite, sadece berabere yap, tamam mı?"
Bu nedenle ertesi gün sağlam hamleler oynadım ve sonuç berabereydi.
1993 yılında Garry Kasparov'un FIDE hükümlerini kırmasının ardından, Profesyonel Satranç Birliği (PCA) kuruldu. Bu organizasyonun hedeflerinden bir tanesi yeni bir dünya şampiyonası döngüsü yaratmaktı ve bu nedenle 1993 yılının Aralık ayında PCA seçme turnuvası oynandı.
Bu turnuvadan ilk sekiz oyuncu Kasparov'un bir sonraki meydan okuyucusunu belirleyecek olan adaylar maçını oynayacaktı.
Kramnik efor sarfetmeden buna hak kazandı. Özellikle bu oyununu seviyorum:
Son turda, Kramnik başka bir satranç yıldızı karşısında mücadele etti. Çabuk elde edilen beraberlik her iki oyuncunun da hak kazanmasıyla sonuçlandı:
Sanıyorum ki bu partinin final konumu okuyucularıma oldukça tanıdık gelecektir.
Benim için ise, turnuva başarılı değildi. Bir turnuvada Kramnik'in fikrini tam iki kez berbat etmeyi başardığımı söylemem yeterli olacaktır!
İlk olarak, zaman sıkışmasında kolay bir kazancı kaçırdım:
Ve ardından tamamen ezici bir şekilde yenildim:
Kramnik dünya şampiyonu unvanı için bir aday haline geldiğinde kariyerinin de yeni bölümü başlamış oldu. Bu nedenle, Kramnik'in sadece bir buçuk yılda bir FIDE ustasından dünya şampiyonası meydan okuyucusuna doğru olan göz kamaştırıcı yükselişini özetlememe izin verin.
Kramnik'in büyük bir satranç yeteneği olduğu barizdi. Benim gençlik turnuvalarımda, üç oyuncu üzerimde büyük etki bıraktı, ve bu üçünün de o zamanlar dünya şampiyonu olacağından hiç şüphem yoktu.
Kramnik ve Vishy Anand gerçekten de satrancın zirvesine ulaşmayı başardılar, ancak üçüncü oyuncunun, Vassily Ivanchuk'un, bu zirveye ulaşamaması büyük bir haksızlık.
Of course it is tempting to say that any player as gifted as Kramnik is bound to become one of the world's top players just due to his talent, but that would be wrong. A huge credit for Kramnik's quick rise to the top goes to the way he worked on chess. I'd like to quote Mikhail Botvinnik's introduction to Kasparov's book The Test Of Time:
Tabii ki, Kramnik gibi yetenekli olan herhangi bir oyuncunun yeteneğinden dolayı dünyanın en iyi oyuncularından biri olmasının kesin olduğunu söylemek kulağa çok cazip geliyor, ama bu çok yanlış olurdu. Burada Kramnik'in satrancın doruklarına çıkmasında satranç üzerinde çalışma stili de övgüyü hakediyor. Burada Kasparov'un kitabı Test of Time (Zamanın Testi) adlı kitabının Mikhail Botvinnik tarafından kaleme alınan girişini alıntılamak istiyorum:
"1950 yılında [GM] Levenfish bir oyuncunun hazırlığının doğaçlama yapmanın önemini ve satrancın genel yaratıcı elementini azaltacağını söyledi. [...] Ancak pratik yapmak gerçeğin bir kriteri ve bir oyuncunun hazırlığının, araştırmasının, pratik rekabetçi sonuçlarının yükselmesine neden olduğu bir gerçek olarak kalmaktadır. İşte Garry Kasparov bu şekilde çalışıyor. Ona başarı diliyoruz ve umarım diğer genç ustalar da onu takip eder!"
Bana göre, Kramnik bu yaklaşımı benimsedi ve daha da geliştirdi. Tıpkı ondan önce Botvinnik ve Kasparov gibi, Kramnik de satranç oyuncularının birçok açılış sistemine olan yaklaşımını değiştirdi. Bu makale serilerinde Kramnik'in bana sadece 10 dakikada gösterdiği İngiliz Açılışından bir konsepti kullandığım birçok oyunu gösterdim.
Bu konsepti satranç kariyerimin büyük çoğunluğunda kullandım. Eski bir makalemde, yine Kramnik'ten öğrendiğim, açılışları anlamak için güzel bir numarayı göstermiştim. Şimdi, satranç kariyerini devam ettirdiği uzun yıllar boyunca sadece kendisi için geliştirdiği fikirlerin sayısını bir hayal etmeye çalışın!
Modern zamanın en iyi oyuncuları zamanlarının çoğunu bilgisayarın başında geçiriyor, bu nedenle oyunlarındaki insan unsuru sıklıkla yok oluyor. Kramnik, modern bilgisayarlaşmış açılışlarla geleneksel yaklaşımları harmanlamayı başarmış bilgisayar çağı öncesinin son devlerinden bir tanesiydi.
İşte bu yüzden benim için Kramnik'in klasik satrançtan emekli olması bir devrin sonunun geldiğini gösteriyor.