Satranç Açılış Teorilerini Sevmiyor Musunuz? Bir Çaresi Var!
Yaklaşık 100 yıl kadar önce, üçüncü dünya satranç şampiyonu José Raúl Capablanca berabere yapma eğilimlerinden dolayı satrancın ölümü hakkında endişelerini dile getirmişti. Capablanca bu sözleri "0.00" diye iddia eden bilgisayarların olmadığı ve satranç teorisi hala evrim geçirmekteyken söylemişti. Bu şimdi hiçbir zaman olmadığı kadar doğru: Açılışların çoğu detaylı bir şekilde analiz edildi, oyunsonları üzerine bir ton kitap yazıldı ve oyuncuların direnci gelişti. Aşağıdaki fotoğraf bu durumu güzel bir şekilde tasvir ediyor.
41. hamlede bir yenilik!
Ancak, turnuva oyunları, mükemmel olmayan yaratıklar olan insanlar tarafından oynanıyor. Tüm açılış varyantlarını ve oyunsonu konumlarını ezberlemek yeterli değil. Ayrıca, tüm varyantları ve tüm konumları, mesela Lomonosov Veritabanı'ndan 7 taşla, analiz etmesi ve hatırlaması herhangi bir insan hatta süper zeki biri için bile çetrefilli ve hatta imkansız bir görev. Böyle bir veritabanını bir yerde saklamak için 8-15 TB saklama alanı gerekli.
İşte Berlin'de gerçekleştirilen Adaylar Turnuvası'ndan bir örnek. Dünyanın en güçlü satranç oyuncularından Sergey Karjakin açılışta hamle sırasını kaçırdı, çok daha kötü konuma geçti ve Levon Aronian'a karşı kaybetti. Maç hakkındaki detaylı bilgi için Peter Doggers'ın hazırlamış olduğu bu mükemmel rapora göz atabilirsiniz: https://www.chess.com/news/view/fide-candidates-tournament-aronian-caruana-win-in-incredible-round-4
Bu konuyu açıklamak için Sergey'in basın toplantısından sözlerini iletmek istiyorum: "Aslında bu varyantı hazırlıyordum... ama karıştırdım," dedi Karjakin. "Hemen 14.Kh3 oynamam gerektiğini unuttum. Ve önemsiz olduğunu düşünerek 14.Kb1 oynadım. 16...Ac5'ten sonra, Vladimir'e karşı maçında ...Kg8 hamlesinden sonraki Levon gibi hissediyordum. Bir avantaj elde etmek için savaşmak yerine, Beyaz taşlarla 10 dakikada daha kötü konumdasın. Bu çok korkunç bir hissiyat."
Ay! Ve bu olay nerdeyse Magnus Carlsen'i yeneyazan ve hala büyükusta unvanını en genç yaşta elde eden sporcu rekorunu elinde tutan dünya çapındaki bir satranççının başına geldi.
Bu nedenle, klasik satrancın "ölümü" hakkında konuşmak için henüz erken olduğunu düşünüyorum, ama satrancın daha fazla Fischer'ın Rastgele Satrancı, hızlı ve yıldırım turnuvalardan yararlanabileceğini düşünüyorum. Şimdiye kadar 2018 bizi düş kırıklığına uğratmadı, Carlsen ve Nakamura Norveç'te ilk Satranç960 maçını oynadı, belki de bu tip organizasyonlar yapılmaya devam edecek.
Ancak, beni oturup bu makaleyi yazmaya iten şey ise, bir satranç profesyoneli olarak Siyah taşlarla (ve hatta Beyaz taşlarla da) gerçekten iyi hazırlık yapmış bir rakiple karşılaştığınızda iki sonuç için 30 hamlelik bir teoriyi takip etmek yerine (teoriyi hatırlıyorsanız - o zaman berabere, aksi takdirde ızdırap çekmeye devam edersiniz) oyunu gerçekten oynamaya çalıştığınızda oluşan nahoş hissiyat. Bakü'de gerçekleştirilen 2015 Dünya Kupası'nın ikinci turunda Pavel Eljanov'a karşı hazırlık yaptığım zamanı hatırlıyorum. İlk karşılaşmamızda Grünfeld oynamayı planlıyordum. Onun potansiyel olarak oynama ihtimali olan tüm varyantları tekrar etmek için sekiz saat (!) harcadım. Ancak aslında sabaha karşı 4'te uyumaya gittiğimde mutluydum "İşte şimdi onu köşeye sıkıştırdım!", ve hızlı teorik bir berabere elde edebilirdim. Beni beşinci hamlede şaşırttı. Her ne kadar oyunun geri kalanında eşit bir şekilde devam ettirsem de, zaman sorunu yaşayarak oldukça şüpheli kararlar almaya başladım ve sonunda hata yaparak kaybettim. Belki de sabaha kadar tüm varyantlara çalışmak yerine uyuyup enerji depolamalıydım.
Yani, şimdi, biraz daha pragmatik olmaya çalışıyorum. Sekiz saat boyunca tüm Grünfeld varyantlarını çalışmak için ne zamanım ne de enerjim var çünkü rakibim teoriden çıkabilir ve hatta beni daha ilk hamleden şaşırtabilir. Ancak eğer hazırlık yapmazsam da bu sefer onun hazırlığında bir yerlerde "yakalanabilirim". Peki ne yapmak lazım? Yani, bence yaratıcı satranç oynayıp, iyi hazırlık yapmış rakiplerimizi mümkün olduğu kadar kısa süre içerisinde kitabın dışına çıkarmak lazım! Jobava veya Rapport gibi örnekleri düşünün.
Tabii ki, Berlin ya da Najdorf gibi bir şeyler oynamak ve eski varyantları derinlemesine anlamak ve bunun için muazzam sayıdaki varyantları akılda tutmak nesnel bir biçimde daha iyi, ama ben satranca biraz daha pratik bir bakış açısından yaklaşıyorum. Bu nedenle, genellikle açılışlarımı, kibar bir şekilde söylemek gerekirse, rakiplerimi ve takipçileri "Bu da ne böyle?!" dedirtecek şekilde oynuyorum. Bazen rakiplerimin aşırı tepki bile verdiği oluyor. Sam Shankland, güçlü bir GM ve Dünya Şampiyonu Magnus Carlsen'in açılış takımında, ona karşı 1.d4 Aa6 oynadığım bu maçtan sonra "saygısızlık" kelimesini bile kullandı.
İstediği herşeyi söyleyebilir, ancak kitabın tamamen dışında kalarak Beyaz taşlarla açılışta o kadar kötü oynadı ki, on dördüncü hamlede kaybetmeye çok yaklaştı, ve oyunsonunda yine kaybediyordu. En sonunda berabere yaptık ancak onun bir berabereyle kaçmasına neden olan şey benim teknik eksikliğim ve zaman sıkışıklığında iyi oynayamamamdı. Ayrıca aynı turnuvada birkaç tur önce, oldukça sağlam ve kültürel bir oyuncu olan Alex Onischuk karşısında çok provoke edici bir açılış oynamıştım - 1.d4 g6 2.c4 e6 3.Ac3 e6!? 4.e4 Ae7 5.Af3 d5. Bu maçı kaybetmiş bile olsam, Siyah'ın konumu açılıştan sonra tamamen iyi ve aslında saatimde 20 dakika süre varken agresif oynamaya başladım. Rakibim hiçbir noktada benden kötü değildi, hep konumunu sağlam tuttu ancak açılış neticesine gelirsek, ben Siyah taşlarla iyiydim ve Alex gibi güçlü bir oyuncu karşısında eziyet çekebileceğim bir sürü teorik varyanttan kaçındım.
Son zamanlarda, Cemil Can'ı da benim "satranç ekolüme" dahil etmeye çalışıyorum. Sonuç itibari ile, 2018 Spring Chess Classic turnuvasının B- Kategorisinde GM Akshat Chanda karşısında 1...b6 oynadı ve açılışta gayet iyi bir iş çıkardı! Onun videosunu buradan izleyebilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=XyMv-MrhyUg
Ve, son olarak, ek olarak yakın zamanda oynadığım birkaç maçımı ekliyorum. Okuduğunuz için teşekkürler!